Gül Karşim!
Biraz gül, yahu!
Değmez vallahi bu dünya.
Peyami Safa
gibi bir şey fısıldıyor olmalıyım kardeşimin kulağına.
Yanağını da sündürerek idrak etmesini kolaylaştırıyorum.
Emre‘nin dizindeki çamur lekesine, eşofmanının altına giydiği,
o kahverengi minik ayakkabılarına bayıldım!
Benim ayağımdakiler de öyle, şahane!
Kapının önündeki büyük ayakkabılardan birini giymişim yine,
muhtemelen dayılarımdan birininkini.
Annem, babam ve teyzemi ayrıca çok tebrik ediyorum;
her fırsatta fotoğraflar çekip,
o günlerimizi ve bu günlerimizi güzelleştirdikleri için.
Arkamızdan geçip giden inekler, incir ağaçları, cevizler ve
bağırsaklardaki anormal hareketler!
Tatillerde köye giden kardeşler!