Koltuklarımız

Eki 19, 2018 by

Bizim evin eşyaları 13 senelik. İki sene Türkiye’de, on bir seneden beri de

Almanya’da olmak üzere hala beraberiz onlarla.

Sularını çıkardık diyebilirim.

Koltuklarımız iki çocuğa siper etti gövdelerini. Üzerlerinde yürümek

en büyük eğlencelerinden biri oldu, çünkü üzerleri buna çok müsait,

yürünebilecek kadar yer var. 🙂

Belki onlardan çok ben bir şeyler döktüm üzerlerine.

Kılıflarını söktüm yıkadım, söktüm yıkadım. Yeri geldi foşur foşur sildim.

Bazı yerlerinden iplikler sarkmaya başladı, bazı yerlerinin dikişleri attı.

En çok oturulan minderler çökme yaptı. Kimse bilmez, kimse görmez,

ben bilirim onların yerlerini.Fakat hep tutundular hayata.

‘Eyvah koltuklar battı!’ diye bir stresim olmadı.

Koltuklar batmıyordu. Oturma, uzanma, oynama ihtiyaçlarımıza

hizmet ediyorlardı. Ne zaman ‘artık yeni bir koltuk alsak mı acaba?’

diye düşünsek ve yeni eşyalara baksak, bir hüzün kaplıyor içimi.

Bizim koltukların rahatlığı, daha doğrusu eski olmalarının o kafa rahatlığı

olmayacak hüznü. Bir de Fatih demesin mi “Anne yeni koltuk aldığınızda

üzerlerinden yürümem, merak etme.”diye.

Ah en çok da buna üzüldüm. Sen koltukların üzerinden yürüyemeyeceksen

ne anlamı kaldı bu hayatın, çocukluğunun?

Altı yaşında minik bir yavrusun. Kaç sene daha yürüyeceksin ki

o koltukların üzerinde? Sen de ablan gibi vakti gelince jübileni yapacaksın.

Üzüldüm vallahi. Kızdığım zamanlar oldu tabii ‘oğlum yerden yürüsene!’ diye.

Yukarda Allah var, kızmadım desem taş olurum.

Ama bir şekilde ortada buluştuk hep onunla. İki gün yürümediyse

üçüncü gün yine yürüdü. Karar verdim; yeni koltuk istemiyorum ben.

Bir süre daha kaygısızca oturmak istiyorum eski koltuklarımızda.

Amaaaan, sefamız olsun, oh bea!

Bunu beğendiniz mi? O halde paylaşın:

Related Posts

Share This

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.